Bizim Kızıl Elmamız

Herkesin bir kızıl elması olmalı. Bizim kızıl elmamız da Peygamber Efendimizin hedeflerinin yolunda kapının eşiği, paspası olmaktır.
Siyer-i NebiKur'an ve Tefsir

Bir Merkez (Balkan İrfan Merkezi) akademisi kapsamında Pazar İkindi Buluşmalarının son programında konuşan Vakfımız kurucusu Hasan Gümüş “Herkesin bir kızıl elması olmalı. Bizim kızıl elmamız da Peygamber Efendimizin hedeflerinin yolunda kapının eşiği, paspası olmaktır.” dedi.

Önceki buluşmalarda Edirne’nin yetiştirdiği ve burada bulunmuş siyasiler, bürokratlar ve ilim adamlarından bahsettiklerini belirten Gümüş, son programda Edirne’nin tasavvuf ve irfan geleneği ve bu geleneğe yön vermiş gönül insanları ile ilgili bilgiler aktardı.

Sonuçta herkesin bir hedefi ve kızıl elması olması gerektiğini vurgulayan Gümüş şunları söyledi : “Edirneli Fatih’in kızıl elması, bugünlerde yanan Fransa’daki Notre Dame Kilisesinin iki kulesinden birine tevhid bayrağını, diğerine Türk bayrağını asmaktı.

Yıldırım Beyazıt’ın kızıl elması, Roma Saint Pierre Kilisesinin mihrabında atını otlatmaktı.

Komutanlar komutanı Peygamber Efendimizin kızıl elması da, tüm insanlığın tevhid inancına gelmesi ve tüm dünyaya İslamın hakim olmasıydı.

Peki biz neyiz? Biz de, bu kızılelmaya giden yolda kapının önündeki eşikiz, paspasız.

Bizim kızıl elmamız da bu yolda, mesela mimarlarımız tevhid inancıyla beraber gönüllerindeki güzellikleri Mimar Sinan gibi taşlara işlesinler.

Gönül coğrafyamıza Rumeli’ye giderken sınırlar olmasın, vizeler kalksın.

Esnafımız, çiftçimiz çalışsınlar, kanaat ehli olsunlar.

Siyasilerin, Edirne’yi ve Türkiye’yi yönetenlerin vizyonları, Fatih gibi, Yıldırım gibi ta Vistül’e kadar, Roma’ya kadar uzansın.

Gönüllü kuruluşlarımız da gönül yıkmasınlar, dedikodu yapmasınlar, gönül yapsınlar, gönüller kazansınlar.”

Hasan GÜMÜŞ

Takip Edin...

Sohbet Takvimi

Sohbetler

Ziyaretler

Eserler

Eserler

Kur’an “Oku” ile başlar. Okumanın “dinleme” anlamı da vardır. “Edep’te” dinlemekten başlar”.
Siyer-i NebiKur'an ve Tefsir

ÖNCE DİNLE

Dinleme paylaşmadır.Zordur.Derdini anlatan kişinin derdini dinleme, mutluluğunu anlatan kişinin mutluluğunu dinleme,ana-babanın,hocanın nasihatlerini dinleme hep nefsin ağrına giden işlerdir.

 

HAYAT BEDAVA DEĞİL

Pişmanlığın dört çeşit olduğu söylenir. Günlük pişmanlık,yıllık pişmanlık, ömürlük pişmanlık ve ebedi pişmanlık. Bitmeyen, bitmeyecek pişmanlık ebedi pişmanlıktır. Allah korusun bu dünyadan imansız göçenler bu tür pişman olanlardır. Ebediyen ah vah edeceklerdir bu tür pişmanlar.

 

ALLAH ( C.C. ) VE GÜZEL İSİMLERİ

"O, öyle bir Allah'tır ki O'ndan başka ilah yoktur.Görülmeyeni ve görüleni bilendir.O Rahman ve Rahim.O öyle bir Allah'tır ki kendisinden başka hiç bir ilah yoktur.O malik ve sahiptir, münezzehtir,selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip karuyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran,  büyüklükte eşi olmayandır."

 

PEYGAMBER EFENDİMİZ

Biz Müslümanlar en fazla, sevginin yaratıcısı, hem kendisi çok seven, hem de çok sevilen, sevdiklerimizi bize bağışlayan ve sevdiklerimizin sevgisini koymak için bize gönüller veren Cenab-ı Allah’ı, bütün sevgilerin üzerinde bir sevgiyle severiz. İkinci olarak, özü sevgi, mayası sevgi ile karılmış, sevginin yaşayan hali, yürüyen hali, sevginin nasıl yaşanacağını bize gösteren Sevgili Peygamberimizi, Cenab-ı Allah’tan sonra en fazla severiz.