Rumeli Gençlik Grubu tarafından düzenlenen Safahat Okumaları programının ilki, 27 Mart 2011 Pazar günü Balkan Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa katılan Edirne Mimar Sinan Vakfı kurucu başkanı Hasan Gümüş, Mehmet Akif’in hayatı ve fikir dünyası üzerine değerlendirmeler yaptıktan sonra Safahat’tan bölümler okuyarak açıklamalarda bulundu. Başta orta ve yüksek öğrenim öğrencileri olmak üzere çok sayıda genç tarafından ilgiyle izlenen programın, seri halde devam edeceği belirtildi.
İslamcı Bir Kişilik: Mehmet Akif
Mehmet Akif’in, Osmanlı Devleti’nin dağılma ve yıkılma döneminde yaşadığını belirten Hasan Gümüş şunları söyledi: “İbni Haldun’un dediği gibi, devletler de insanlar gibi doğar, yaşar, gelişir, büyür ve sonunda ölür. Osmanlı Devleti de kurulduktan sonra üç kıtaya yayılmış, gelişmiş ve neticede dağılarak yıkılmıştır. Araba devrilince yol gösteren çok olur. Osmanlı yıkılırken de, bu dağılma ve yıkılmayı önlemek için dört tane fikir ve hareket akımı ortaya konulmuştur. Bunlar, Batıcılık, Milliyetçilik, Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarıdır. İşte bu noktada Akif’in yerini tespit etmek gerekir. Mehmet Akif, Osmanlı’nın son döneminde ortaya koyduğu şiirleri, düşünceleri ve yaptıklarıyla, tam bir İslamcı’dır.”
Akif’in milli mücadele yılarındaki çalışmalarına değinen Hasan Gümüş sözlerini şöyle sürdürdü: “Akif, milli mücadele başladıktan hemen sonra Anadolu’ya geçmiş, Balıkesir’de merkez camide halkı milli mücadeleye teşvik için vaaz vermiş, ardından da meclisin açılışından sonraki gün Ankara’ya ulaşmış, Mustafa Kemal ile görüşmüş, ve bir sonraki Cuma günü Hacı Bayram-ı Veli Camiinde vaaz vermiştir. Daha sonra Kastamonu ve Konya gibi değişik yerlerde de vaazlar veren Akif, ilk mecliste milletvekilliği de yapmıştır.” dedi.
İlk meclisin hemen hemen yarısının müftü, şeyh, müderris gibi din adamlarından oluştuğunu vurgulayan Hasan Gümüş “Mustafa Kemal daha çok İttihat Terakki kökenli ve batıcı bir kişilik olarak bilindiği için, Mehmet Akif muhtemel tepki ve çekinceleri önlemek için, Anadolu’yu dolaşarak milli mücadele ve Kuva-i Milliyeye destek için camilerde vaazlar vermiştir.” dedi.
Hasan Gümüş daha sonra Akif’in Safahat isimli kitabından seçtiği bazı şiirleri ve beyitleri okuyarak açıklamalarda bulundu.
Fatih Camii şiirinden bölümler okuyan Gümüş, Akif’in daha çocukluk yıllarında Fatih camiinde kıldığı sabah namazlarına dair hatıraları olduğunu söyleyerek “Yani tekrar bir ba’su ba’del mevt, yeniden bir diriliş beklersek, böyle nutuklarla, konuşmalarla bu iş olmaz. Sabah namazlarına kalkacaksın ve huşu içinde camide kılacaksın. Deneyin, Akif’in Fatih Camii şiirinde heyecanla anlattığı duyguları Eski cami, Üç Şerefeli ve Selimiye üçgeninde de tadarsınız.” dedi.
Hasan Gümüş daha sonra “Kocakarı ile Ömer” şiirini okuyarak açıklamalarda bulundu.
Ardından kürsüye gelen Rumeli gençlik Grubundan Mustafa Aslantaş isimli öğrenci Sezai Karakoç’un Mona Rosa adlı şiirini tahlil ederek açıklamalarda bulundu.